İSTANBUL'U TÜRKLER KURMUŞTUR
İSTANBUL'U TÜRKLER KURMUŞTUR
Tarih, bize anlatıldığı gibi değil. Düşünün; sözde Ermeni soykırımını bize bir kabul ettirebilseler şu anda, günümüzden 100 sene sonra içimizden biri çıkıp da "Biz Ermenileri öldürmedik ki!" dediğinde, bunu diyenin etrafındaki pek çok kişi "Olur mu öyle şey? Öldürdük biz onları. Tarihi gerçekler bunlar!" diye çıkışacaklardır. Anlatmak istediğim şeyi tam olarak anlatabildim mi bilemiyorum, ama şunu ifade etmek istiyorum: Batının ya da batı etkisindeki kişilerin önümüze koyduğu tarih, çoğunlukla "TARİH" değildir.
İstanbul'u Bizanslılar kurdu. Ve İstanbul 1453'te elimize geçti. Öyle mi?
1453 tarihi, İstanbul'un Türklerin eline geçiş tarihi değildir. Daha ziyade "İSTANBUL'UN TÜRKLER TARAFINDAN GERİ ALINIŞ TARİHİ"dir.
Moğolistan’da Mogoitsu Irmağı, ŞİNE-USU yöresinde Finliler tarafından 1909’da bulunmuş ve Ramstedt tarafından 1918’ yayılanmış olan "ŞİNE-USU BİTİG" taşının 15. bölümünde Ön-Atalarımızın (Ön Türkler; Hunlardan ve Göktürklerden de önce yaşamış olan ama pek bahsedilmeyen Türkler) İstanbul'da ilk Ön-Türk devleti olan "OY-URUM ATIN" devletini kurmuş olduklarını okumaktayız (Kazım Mirşan, Anadolu Proto-Türkleri MBb, 1985 Ankara).
Milattan sonra, siyasal gücünü kaybetmiş, 395’lerde Bizans olma yolu tutmuş, Hristiyanlığın etkisiyle zayıflamıştır. Fakat, Hristiyan ayinleri yaklaşık 800'lere kadar Ön-Türkçe yapılmıştır. İstanbul, Trabzon Ayasofya, İstanbul Kaariye Camii'nin Ön-Türkçe okunan yazıtları bu gerçeği açığa çıkarırlar (Kazım Mirşan, Proto Türkçe Yazıtlar 1970 ,MBB, Ankara ).
Şaşırdınız mı? Yukarıda kalın harflerle aktarmış olduğum bilgiyi bizlere ünlü tarihçi Haluk TARCAN aktarıyor. Haluk TARCAN, Kazım MİRŞAN'ın okuduğu yazıtlardan yola çıkarak araştırmalar yapmış bir isimdir. Yani Avrupa'nın "Okunamıyor, bilinmeyen harflerle yazılmışlar" diyerek okuyamadıkları (!) pek çok kadim yazıtı "TÜRKÇE" olarak okumuştur.
Tarih, bize anlatıldığı gibi değil. Düşünün; sözde Ermeni soykırımını bize bir kabul ettirebilseler şu anda, günümüzden 100 sene sonra içimizden biri çıkıp da "Biz Ermenileri öldürmedik ki!" dediğinde, bunu diyenin etrafındaki pek çok kişi "Olur mu öyle şey? Öldürdük biz onları. Tarihi gerçekler bunlar!" diye çıkışacaklardır. Anlatmak istediğim şeyi tam olarak anlatabildim mi bilemiyorum, ama şunu ifade etmek istiyorum: Batının ya da batı etkisindeki kişilerin önümüze koyduğu tarih, çoğunlukla "TARİH" değildir.
İstanbul'u Bizanslılar kurdu. Ve İstanbul 1453'te elimize geçti. Öyle mi?
1453 tarihi, İstanbul'un Türklerin eline geçiş tarihi değildir. Daha ziyade "İSTANBUL'UN TÜRKLER TARAFINDAN GERİ ALINIŞ TARİHİ"dir.
Moğolistan’da Mogoitsu Irmağı, ŞİNE-USU yöresinde Finliler tarafından 1909’da bulunmuş ve Ramstedt tarafından 1918’ yayılanmış olan "ŞİNE-USU BİTİG" taşının 15. bölümünde Ön-Atalarımızın (Ön Türkler; Hunlardan ve Göktürklerden de önce yaşamış olan ama pek bahsedilmeyen Türkler) İstanbul'da ilk Ön-Türk devleti olan "OY-URUM ATIN" devletini kurmuş olduklarını okumaktayız (Kazım Mirşan, Anadolu Proto-Türkleri MBb, 1985 Ankara).
Milattan sonra, siyasal gücünü kaybetmiş, 395’lerde Bizans olma yolu tutmuş, Hristiyanlığın etkisiyle zayıflamıştır. Fakat, Hristiyan ayinleri yaklaşık 800'lere kadar Ön-Türkçe yapılmıştır. İstanbul, Trabzon Ayasofya, İstanbul Kaariye Camii'nin Ön-Türkçe okunan yazıtları bu gerçeği açığa çıkarırlar (Kazım Mirşan, Proto Türkçe Yazıtlar 1970 ,MBB, Ankara ).
Şaşırdınız mı? Yukarıda kalın harflerle aktarmış olduğum bilgiyi bizlere ünlü tarihçi Haluk TARCAN aktarıyor. Haluk TARCAN, Kazım MİRŞAN'ın okuduğu yazıtlardan yola çıkarak araştırmalar yapmış bir isimdir. Yani Avrupa'nın "Okunamıyor, bilinmeyen harflerle yazılmışlar" diyerek okuyamadıkları (!) pek çok kadim yazıtı "TÜRKÇE" olarak okumuştur.